27 Ocak 2010

MÜLKİYE BİNALARINA İLİŞKİN ÇAĞRI

.

Değerli Mülkiyeliler ve Mülkiye Dostları,

Mekteb-i Mülkiye’den Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne uzanan yolda
150 nci kuruluş yıldönümünü gururla kutladığımız okulumuz, yetiştirdiği bilim insanları, aydınlar, siyasetçiler ve devletin her kademesinde görev yapan yöneticileriyle birlikte saygın bir kurum olmuştur. Mülkiye mezunları, varlıklarını ülke sorunlarının çözümüne, insanımızın aydınlanmasına ve yüceltilmesine adayan, ilerici, çağdaş, aydın ve devrimci bir geleneğin temsilcileridir. Ülkemizin içinde bulunduğu zor koşullarda sürdürülen demokrasi, bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinde Mülkiyelilerin ön saflarında yer alması gereği son yıllarda daha fazla önem kazanmıştır.

Bilindiği üzere, Mülkiye mezunlarının 1946 yılında Ankara’da kurduğu Mülkiyeliler Birliği Derneği’nin binaları ve bahçesi; toplumsal hafızamızda önemli yeri bulunan olaylara ev sahipliği yapmış, Mülkiyelilerle aynı değerleri paylaşan siyasetçiler, aydınlar, sanatçılar ve daha birçok muhalif için adeta bir vaha olmuştur. 12 Eylül Anayasasına alternatif anayasa taslakları bu mekânlarda hazırlanmış, Dil Derneği burada kurulmuş ve Aydınlar Dilekçesi bu binalarda yazılmıştır. 12 Eylül’ün tüm baskılarına rağmen hapsedilen, işkence gören, susturulmaya çalışılan, okullarından uzaklaştırılan öğretim üyelerinin, öğrencilerin, aydınların, kısacası tüm muhalifler için bir sığınak oluşturmuştur.

Sivas Katliamının ertesi günü, Aziz NESİN ve Cevat GERAY hocamız başta olmak üzere ilk basın açıklaması ve toplumun gerçeklerle yüzleşmesi bahçemizde gerçekleşmiştir. İşçi sınıfı temsilcisi üç konfederasyon 12 Eylül sonrasında ilk defa işçi sınıfı birlikteliğine adım atmış, Muammer AKSOY Hocamız ile Gazeteci Uğur MUMCU’ nun cenaze törenlerinde demokratik kitle örgütlerinin evsahipliği yine bu salonlarda üstlenilmiştir. Ayrıca, Prof. Dr. Ernest MANDEL, Prof. Dr. Michel CHOUSSUDOVKSY, Samir AMİN, Brendan MARTİN gibi uluslar arası konuklar yine bizim mütevazı salonlarımızda ağırlanmıştır.

Özetle, Mülkiyeliler Birliği, sadece Mülkiyeliler için değil, Mülkiyeli olmayan pek çok aydın için de, hatıralarıyla sevip saygı duydukları, dolayısıyla yıkılma ihtimali karşısında ciddi kaygı ve tepkilerini açıkça ifade ettikleri, oluşturulması hiç de kolay olmayan önemli bir kurum, arkasında 150 yıllık onurlu geçmişi bulunan bir gelenektir.

Ancak, inanılması çok güç olmasına karşın, üzülerek belirtmek zorundayız ki, Mülkiyeliler Birliği Derneği’nde 2004 yılından beri işbaşında bulunan Yönetim, çok sayıda Mülkiyeli ve Mülkiye dostu karşı çıkmasına rağmen Ankaralıların belleğinde ve anılarımızda çok değerli bir yeri bulunan bu binalar ile bahçenin yok edilmesi sonucunu doğuracak çalışmalara hız vermiş bulunmaktadır. 2010 yılı Mart ayında yapılacak genel kuruldan önce binalarımızı mutlaka yıkmak niyetinde olan Yönetim, bu iş için hukuka ve Mülkiye geleneklerine aykırı davranmaktan çekinmemekte ve bu kadar önemli bir konuyu genel kuruldan ısrarla kaçırmaktadır.

Mülkiye topluluğu tarafından onaylanması mümkün olmayan böyle bir yönetim anlayışı sonucunda Vakfımıza ait malvarlıkları ciddi bir tehdit altında ve kaybedilme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Öncelikle bu tehlikeden kurtulmak ve bizlere emanet edilen binalarımıza hep birlikte sahip çıkmak için tüm üyelerimizi göreve çağırıyoruz.

Değerli Mülkiyeliler ve Mülkiye Dostları,

Kuşkusuz, mevcut binalarımız eskimiş, yıpranmış ve günümüz koşullarına göre yeniden düzenleme ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Bu durum, Dernek üyelerinin çoğunluğu tarafından kabul edilmekle birlikte, eskiyen her binanın yıkılması gerekmediği, mevcut binalar onarımdan geçirilmek suretiyle ihtiyaca göre yeni düzenlemeler yapılabileceği düşüncesi de yaygın olarak savunulmaktadır. Elbette bu konuya genel kurulda karar verilmeli, binaların yapım yöntemi, bu işin hukuki çerçevesini oluşturan sözleşme ve şartnameler ile finansman imkânları tüm yönleriyle tartışılıp görüşülmelidir.

Bütün dünyada ve ülkemizde yaşanan kriz ortamında yeni binalar için seçilen zamanlama uygun değildir. Bu konuda, acele edilmesini gerektiren acil bir ihtiyaç bulunmamasına rağmen imzalanan 15 yıllık sözleşme nedeniyle Mülkiye topluluğunun büyük kayıplara uğraması kaçınılmaz olabilir. Yıkılacak binaların bilinmeyen bir süre boyunca enkaz yığını halinde kalması olasılığını göz ardı edilemeyecek bir tehlike olarak görmek zorundayız. Genel merkezimizin işlerliğini kaybetmesi, yalnız Mülkiyelilerin değil, ülkemiz demokratik kamuoyunun çok önemli bir mekândan yoksun kalması demektir. Bu mekânı yaşatmak, Mülkiyelilerin temel görevlerinden biri olmalıdır. Aksi takdirde 12 Eylül rejiminin yapamadığını kendi elimizle yapmış, emsalsiz yuvamızı kendi ellerimizle yok etmiş olacağız.

Bilindiği üzere, Mülkiyeliler Birliği ile Vakfın mevcut yönetimi, binalarımızın yıkılmasına meşru bir zemin hazırlamak amacıyla olası bir depremde risk bulunduğunu ve bu konuda ODTÜ’den bir Rapor alındığını ileri sürmektedir. Geçen genel kurulda Mülkiye kamuoyunun bilgisine sunulan rapor, özel bir firma ile bir profesörün imzasını taşımaktadır. Bu raporun, ODTÜ’nün tüzel kişiliğiyle ne ilişkisi vardır? Sayın profesör ODTÜ adına mı rapor düzenlemiştir? Defalarca sorulmasına rağmen bu konu, Yönetim tarafından bir türlü açıklığa kavuşturulmamaktadır.

Oysa “mimari korumacılık” anlayışını benimseyen mimarlarla yaptığımız görüşmelerde; günümüzün ilerleyen inşaat teknikleriyle mevcut binaların yenileme, onarım ve güçlendirme çalışmalarının kolaylıkla yapılabileceği, bu işlerin gerektirdiği harcamaların yeni bina yapımına göre çok daha ekonomik ve rasyonel bir tercih olacağı, dünyanın bütün tarihi kentlerinde onarım ve yenilemenin öncelikli olduğu açıklıkla belirtilmiştir.

Birlik ve Vakıf Yönetimi tarafından Eylül 2009 tarihinde yapılan duyuruda; bir firmayla imzalanan yap-işlet-devret sözleşmesi gereğince, inşaat döneminde aylık 15.000 lira, inşaat tamamlandıktan sonra da aylık 45.000 lira kira geliri karşılığında 15 yıl için yeni yapılan binaların bir bölümünün işletmeci firmaya verileceği açıklanmıştır. Ancak, aynen yeni bina projesinde olduğu gibi, bu firmanın nasıl seçildiği, yeni binaların hangi bölümlerinin firmaya verildiği, kira tutarları ile 15 yıllık işletme süresinin nasıl hesaplandığı ve sözleşmede başka hangi taahhütler bulunduğu konularında Mülkiye kamuoyuna hiçbir bilgi verilmemiştir. Üstelik mevcut Vakıf binalarının bugünkü haliyle yıllık 1.000.000 lira civarında olan işletme ve kira gelirleri, inşaat döneminde yılda 180.000 liraya, inşaat tamamlandıktan sonra da yılda 540.000 liraya düşmektedir. Bu koşullarla imzalanan bir sözleşmenin Mülkiye topluluğuna hiçbir yararı olmadığı gibi sayılamayacak ölçüde büyük zararları vardır.

Ancak, bütün bu gerçeklere gözlerini kapatan Birlik ve Vakıf Yönetimi, risk altında olduğu gerekçesiyle öncelikle otel binasının yıkılmasına karar vermiş ve 16 Mart 2009 tarihinde bu bina boşaltılmıştır. Özel bir firmaya hazırlatılan “Yapı Güvenliği Raporu”nun sonuç bölümünde; “Otel bloğunda zemin katta kaldırılan duvarların tekniğine uygun şekilde tekrar örülmesi ve yapılacak güçlendirme teknikleriyle mevcut binaların deprem riskine karşı dayanıklı hale geleceği” kabul edilmektedir. Aynı Raporda mevcut binalarımızda okuma odası, Mülkiye spor kulübü, İmge Kitapevi ve idari hizmet birimlerinin yer aldığı Konur sokağa bakan bloklar (B ve C blok), en riskli bölümler olarak belirlenmektedir.

Söz konusu Rapora göre, B ve C bloklara kıyasla daha sağlam olduğu kabul edilen otel bloğunun mevcut Yönetim tarafından yıkılmak amacıyla 2009 Mart ayında boşaltılması ve sapasağlam binanın kapıları, pencereleri sökülmek suretiyle Kızılay’ın ortasında terkedilmiş bir virane görüntüsü yaratılması, bizzat Yönetim eliyle Vakıf mallarına zarar verilmesi sonucunu doğurmuştur. Ancak, otel binasının alt katında pastane olarak faaliyet sürdüren işletmeciyi tahliye etmek için açılan davanın Aralık 2009 tarihi itibarıyla henüz sonuçlanmaması nedeniyle otel binasını yıkamayacağını anlayan Yönetim, yine görüş değiştirmiş ve bu kez de ana binamızın yıkılması için hazırlıklara başlamıştır. Edindiğimiz bilgilere göre 26 Aralık 2009 tarihi itibarıyla Mülkiye işletmesi çalışanlarının iş akitleri feshedilmek suretiyle 2010 yılı başında binaların boşaltılması amaçlanmaktadır.

Oysa mevcut binalarımızın yıkılması ve yenilerinin inşaatına başlanabilmesi için imar mevzuatına göre öncelikle inşaat ruhsatı alınması gerekmekte, bu işlemler en az 3 ya da 4 ay gibi bir sürede sonuçlanmaktadır. Bu durumda, aşağıdaki soruların Birlik ve Vakıf Yönetimleri tarafından cevaplandırılması gerekmektedir.

1- İmar mevzuatı uyarınca belediyeden alınması gereken ruhsat işlemleri henüz tamamlanmadan ve inşaat süresi boyunca Mülkiyeliler Birliği üyelerinin sosyal ihtiyaçları için herhangi bir mekân hazırlanmadan mevcut binalarımız niçin yap-işletçi firmaya devredilmektedir?

2-Sapasağlam iki binamız boş dururken Mülkiyeliler Birliği üyeleri için kiralanacak yeni mekânlara ödenecek kira bedelleri israfa yol açmayacak mı ?

3- 2010 yılı Mart ayında yapılacak Mülkiyeliler Birliği Genel Kurulu’nda seçilecek yönetimi büyük bir taahhüt altına sokma pahasına niçin bu kadar acele edilmektedir?

Değerli Mülkiyeliler ve Mülkiye Dostları,

Birlik ve Vakıf Yönetimlerinin binalarımızı yıkmak için bu kadar aceleci davranması ve bu konunun önümüzdeki genel kuruldan ısrarla kaçırılmak istenmesi nedeniyle Mülkiye topluluğunda yaşanan kuşku ve endişeler giderek artmaktadır. Özellikle, yüklenici firmayla imzalanan sözleşmenin bir türlü açıklanmaması, bu endişelerin büyümesine yol açmakta ve Yönetime duyulan güveni ciddi ölçüde zayıflatmaktadır.

Sonuç itibarıyla Değerli Mülkiyeliler ve Mülkiye Dostları,

 - Binalarımızı yıkmak uğrunda hukuka ve geleneklerimize aykırı işlemler yapmaktan çekinmeyen ve Mülkiye kamuoyu tarafından uygun görülmeyen bu tür yanlışlıkların giderilmesi konusunda yaklaşık iki yıldır iyi niyetle yaptığımız çağrıları dikkate almayan,

 - 2010 yılı Mart ayındaki genel kurula üç ay kalmasına rağmen binaların yıkılmasını oldu bittiye getirmeye uğraşan, bu kadar önemli bir konuyu genel kuruldan ısrarla kaçırmak suretiyle üyelerimizin iradesini yok sayan,

-Bu sözleşme nedeniyle yeni seçilecek yönetimleri taahhüt altına sokmaktan çekinmeyen ve gelecekteki gelirlerimizin Vakfımızın zararına neden olacak şekilde azalmasına yol açan,

- Vakfımıza ait Kazan AŞ’nin bilanço ve gelir tabloları ile öz kaynak yaratma potansiyelini Mülkiye kamuoyundan saklamak suretiyle öz kaynaklarımızın gerçek değeri hakkında bilgi vermeyen,

Mülkiyeliler Birliği Derneği ile Vakfın mevcut yönetimleri Mülkiye topluluğu nazarındaki güvenilirliğini yitirmiştir.

 Yukarıda açıklanan nedenlerle sizleri bu çağrımızı olabildiğince çok sayıda Mülkiyeliye ve Mülkiye dostuna ulaştırmaya, isminizin çağrı ekinde yer alması için bu kaydı yorumlamaya veya 'mulkiyebinalarinikoruyalim@gmail.com' adresine ileti göndermeye, Birlik ve Vakıf yönetimlerinin tutumunu protesto etmek için 'mulkiye@mulkiye.org.tr' adresine görüşlerinizi yazmaya davet ediyoruz.


Prof. Dr. Cevat GERAY
Prof. Dr. Mümtaz SOYSAL
Prof. Dr. Ruşen KELEŞ
Prof. Dr. Korkut BORATAV
Prof. Dr. Alpaslan IŞIKLI
Prof. Dr. Sina AKŞİN
Prof. Dr. Metin KAZANCI
Prof. Dr. Abuzer PINAR
Prof. Dr. Ahmet Haşim KÖSE
Prof. Dr. Ayşegül MENGİ
Prof. Dr. Birgül AYMAN GÜLER
Prof. Dr. E. Ahmet TONAK
Prof. Dr. Erinç YELDAN
Prof. Dr. Esra DANACIOĞLU
Prof. Dr. Ferda HALICIOĞLU
Prof. Dr. Feride DOĞANER GÖNEL
Prof. Dr. H. Ünal NALBANTOĞLU
Prof. Dr. Hüseyin YAZICIOĞLU
Prof. Dr. Mehmet TUNÇER
Prof. Dr. Nadi GÜNAL
Prof. Dr. Nalan ÖLMEZOĞULLARI
Prof. Dr. Nesrin ALGAN
Prof. Dr. Raşit KAYA
Prof. Dr. Sinan SÖNMEZ
Prof. Dr. Tülay ÖZÜERMAN
Prof. Dr. Tülay YÜCEL DEMİREL
Doç. Dr. Ahmet Alpay DİKMEN
Doç. Dr. Ahmet ERTUĞRUL
Doç. Dr. Ayşegül AYDINGÜN
Doç. Dr. Çağatay KESKİNOK
Doç. Dr. Erdoğan YILDIRIM
Doç. Dr. Hakan MIHÇI
Doç. Dr. İsmail AYDINGÜN
Doç. Dr. Recep BOZTEMUR
Doç. Dr. Seyhan ERDOĞDU
Doç. Dr. Şeref İBA
Doç. Dr. Tuğrul KATOĞLU
Dr. Ahmet Sabri EROĞLU
Dr. Bülent TOPTAŞ
Dr. Mustafa KARABIYIK
Dr. Mustafa Kemal PALAOĞLU
Dr. Müge YETENER
Dr.Orhan KURMUŞ
Dr. Semra PEKKAYA
Dr. Serdar ŞAHİNKAYA
Dr. Turhan TUNCER
Dr. Ulaş Başar GEZGİN

Abdullah DEMİR
Abdurrahman AYHAN
Abidin ÜNSAL
Adalet TOTUK
Ahmet AKGÜN
Ahmet BAYDAR
Ahmet FİDAN
Ahmet GÖKBULUT
Ahmet KABİLOĞLU
Ahmet KAVAKLI
Ahmet KILIÇ
Ahmet Muhtar MUTLUAY
Ahmet ŞALAK
Ahmet TAN
Ahmet Veysel ÖZER
Ahmet Zeki BULUNÇ
Aişegül BOZKURT
Akın DEMİRER
Akın KÖSETORUNU
Alaaddin KAYIHAN
Alaeddin ASNA
Ali ACU
Ali ERDİNÇ
Ali Ergun ŞENTUNALI
Ali H. KİBRİTÇİOĞLU
Ali KAPÇAK
Ali Kemal SANCAK
Ali MAKAL
Ali Rıza AKDORA
Ali Rıza AVCAN
Ali Rıza SÖZEN
Ali SERİNDAĞ
Ali TARTANOĞLU
Ali TULGAN
Aliye ATAÇ
Aliye Tülin ÖZERKLİĞ
Alp SAĞNAK
Alp ÜNER
Arif TORAGANLI
Armağan CAĞATAY
Arzu ZENGİN
Aslan ÜNLÜTÜRK
Aslı AVCI
Aslı ÖZCAN
Asuman DEDE
Asuman ERDEM
Asuman İLHAN
Aşir EKİNCİ
Atilla ERTUNA
Attila AŞUT
Aydın ESEN
Aydın ÖZAKIN
Ayfer SUİÇMEZ
Ayhan ENGİNAR
Ayhan EREL
Ayhan EROL
Aykut BAKIRCI
Aykut OZAN
Aynur GÜNGÖR
Aysel BELLEK
Ayşe AKDENİZ
Ayşe Ali YÜCESOY
Ayşe ÇULHA
Ayşe EKİNCİ
Ayşe Güner SÜRÜCÜ
Ayşe MEMİŞ
Ayşe Önder VELİDEDEOĞLU
Ayşen AKGÖKÇE
Aytek ÖZEL
Aytekin YARKIN
Ayten ÖZCAN
Ayten ŞAHİN
Banu AKKUZU
Bayar TIPYARDIM
Bekir KARA
Belgin ŞATIROĞLU
Belma ÇAMOĞLU
Bengisu VURAL
Bengü AKDORA
Berna ÇANGA ÖNAL
Bilal YILMAZ
Bilge ÖZBALABAN
Bilgin AYGÜL
Binali AĞAÇ
Binnur BERBEROĞLU
Birgül ÖZDEMİR
Birsen KARALOĞLU
Burhan ELÇİN
Bülend BÜYÜKAKIN
Bülent BAYKAL
Bülent ÇEVİK
Bülent GÜNDÜZ
Bülent GÜNGÖR
Bülent TEZCAN
Bülent VARLIK
Bünyamin KILIÇASLAN
C. Hakan ÖZERKLİĞ
Can DELİKÇİ
Can Giray ÖZGÜL
Can TAŞPINAR
Candan BAYSAN
Celal TEZEL
Cem LEVENDOĞLU
Cemalettin ÖZTÜRK
Cengiz BULUT
Cengiz GÜRSU
Cengiz ÖZKAN
Cengiz SEZER
Cevahir KAHRAMAN
Cevat İNALTONG
Cezmi AKSOY
Cihat ÇATALCALI
Cihat ÇETİNKAYA
Cüneyt İNAL
Cüneyt SEL
Çağatay ARISOY
Çağatay ÇABUCAK
Çağatay ÖZCAN
Çağdaş ÖZER
Çetin MEMİŞ
Çiğdem ÖZMEN
Çiğdem TAŞÇIOĞLU
Damla GÜRHAN
Demet KARAKAŞ
Deniz ÇAKIROĞLU
Deniz IŞILDAK
Derya Altun ERDEM
Derya KARABURÇAK
Dilek DURGUNAY
Dilek ERKAN
Dinçer GÜNDAY
Dündar SÖNMEZ
Eftal DÖNMEZ
Ekrem GÜNER
Ekrem GÜNGÖR
Elyücel Namık ÖNDER
Emel YILDIRIM
Emin ERDEM
Emine KARAKUŞ
Emre ERGİN
Engin BURAL
Engin TULGAN
Enver AYAŞLI
Enver ÇAMLIDERE
Enver NALBANT
Eray DEVRİMCİ
Eray KARINCA
Erdal ATICI
Erdal GÜNAL
Erdil OLCAY
Erdoğan DEMİRBAŞ
Erdoğan ULUSOY
Erhan DURUL
Erhan ÖZGÜN
Erise VELİDEDEOĞLU
Erol GÖKTÜRK
Ersan ŞENTÜRKLER
Ersen ŞANSAL
Ersin KABAOĞLU
Ersin TATLI
Esat KOÇAL
Esin BAŞ
Esin ÇAĞATAY
Esin GRÜNBERG
Esin SOĞANCILAR
Esvet ERSOY
Eşref AYAZ
Ethem Kutlu ÖZGÜVENÇ
Eyüp ALTAYLI
F. Mefkure EKİCİ
Fadıl BAYSAN
Fadime KAHYA
Fahrettin YAĞCI
Faik CEYHAN
Faruk EVİN
Fatih Mehmet YAZICI
Ferda Genç KARABACAK
Ferhat YURTSEVER
Ferit AKSOY
Feyza Melik KARAVELİOĞLU
Ferudun GÜNEY
Fethi İNCEBACAK
Fetih CEYLAN
Feyhan KAYAALP
Fikret BABAÇ
Filiz BAKİLER
Filiz BEL
Filiz KESKİN
Filiz LEVENDOĞLU
Füsun ÜNLÜTÜRK
Gani BAYER
Gökçen ÇETİNKAYA
Gökhan EROL
Gönülden HANAĞASIOĞLU
Gül ÖZYERLİ İŞBİLEN
Gülay COŞKUN TAN
Gülden AKINAY
Gülen AYDINOĞLU
Gülizar GÜRSOY
Gülsevin TOKCAN
Gülşen YILMAZ
Gülten ÖZDEMİR
Günal SEYİT
Günay GÜNER
Günsel ÇELEBİ
Günseli ERSOY
Gürer SÖNMEZ
H. Bartu SORAL
H. Ertan ERCAN
H.Oğuz ÇİNELİ
Hacer KOCAMAN
Hacı ILGAR
Hakan KIRKLAR
Hale KOLOĞLU
Halil ELMAS
Halil ÖZDEN
Halis DÖRTLEMEZ
Haluk ERPETEN
Haluk ÖZDEN
Hamit Osman OLCAY
Hanife SAÇAK
Hasan MOLLAOĞLU
Hasan Tahsin BENLİ
Hasan UYSAL
Hasan YAMAN
Hasan YETİM
Hatice DÜNDAR
Hatice Seçkin AKUĞUR
Hikmet ULUĞBAY
Hülya SEVEN
Hümeyra KUTBAY
Hüseyin ÖĞÜTÇEN
Hüseyin Özer MERZECİ
Hüseyin ŞİMŞEK
Ilgın AVCI
İbrahim DİNÇ
İbrahim ERDOĞAN
İbrahim ÖZKARTAL
İbrahim TEZER
İbrahim TOPTEPE
İhsan FEYZİBEYOĞLU
İlhan ALLİAN
İlhan ATINÇ
İlhan Hakan ERŞEN
İlter ERTUĞRUL
İlyas SAÇAK
İncigül BAYDAR
İsmail BELGİN
İsmail BİNGÖL
İsmail Hakkı SANCAK
İsmet BABÜR
İsmet Rıza ÇEBİ
Kadir ÖZEL
Kamil KARATEPE
Kamil KASACI
Kamuran HALLAÇ
Kayıhan BATUR
Kazım Kamil COŞKUN
Kazım YILMAZ
Kemal KORKMAZ
Kemal NEHROZOĞLU
Kenan TEPE
Köksal BAĞDU
Kudret EMİROĞLU
Kutlu BARUTÇU
Kutlu KARACA
Lale EDGÜDER
Lemi ÖZGEN
Levent AY
Levent CİNEMRE
Levent HANAĞASIOĞLU
Levent TİPİCAN
M. Coşkun KÜÇÜKAKSOY
M. Emin KARACA
M. Haluk ÖZYURT
M. Sinan LENGER
M. Sudi KOCAİMAMOĞLU
Mefaret AKAN
Mehmet İlker GENÇ
Mehmet KESİMOĞLU
Mehmet KIRCI
Mehmet ÖNGEOĞLU
Mehmet ÖZDAL
Mehmet ÖZMEN
Mehmet Peyami ARIIRK
Mehmet Vedat ÖZBİLEN
Mehmet YANIK
Mehmet YILDIRIM
Mehmet YILMAZ
Mehmet Zeki YAKUT
Mehmet Ziya GÜNAL
Melek AYHAN
Melike Funda KAYNAK
Meltem GİRGİN
Meltem SAĞTÜRK
Mert AKYÜZ
Merve PEDUK
Mesut KELEK
Metin AKSOY
Metin TOZKOPORAN
Mevlüt DURUOĞLU
Mukadder FİDAN
Murat ERGENEKON
Murat SAYIN
Musa TUFAN
Mustafa ADIGÜZEL
Mustafa AKGÖKÇE
Mustafa AKMAN
Mustafa BAYATA
Mustafa GÜLSEVEN
Mustafa KARACA
Mustafa Kemal DOĞRU
Mustafa KIRALİ
Mustafa Korkmaz DİNÇER
Mustafa ORAL
Mustafa ÖZİŞ
Mustafa PEKER
Mustafa SUNGUR
Mustafa UZUN
Mustafa YULUĞ
Muteber BOZTEMUR
Muzaffer APAYDIN
Muzaffer İlhan ERDOST
Muzaffer KULULAR
Muzaffer ÖZDEMİR
Mücella KARAGÖZ
Müşerref NEHROZOĞLU
Naci ÇETİN AKDER
Nadir ELİBOL
Nail DERTLİ
Naim KANDEMİR
Namık ÖZKAN
Nazan ERTUNA
Nazım YEŞİLYAPRAK
Nazik IŞIK
Necip TURGUTER
Necla AKGÖKÇE
Nedret ULUĞBAY
Nejat KUMBASAR
Neriman OĞUZ
Nermin BIÇAK
Nesrin KAYA
Neşe TARTANOĞLU
Nevcihan Dermanlı YETİM
Nevzat ÜNER
Nihan GÜRCÜOĞLU
Nihat EKİZ
Nil DAVRAN
Nilgün ERDEM
Nilgün Sezer ÇAKMAK
Nilüfer BABAÇ
Nur ATEŞ (ALPINAR)
Nur KABAOĞLU
Nuran ÖZŞAHİN
Nursel TURAN
Nurten AKYAZILILAR
Okan TÜNSOY
Oktay AKTAMUR
Okyanlı TATLICIOĞL
Onur TOKA
Orhan BURSALI
Orhan KICIMAN
Orhan VELİDEDEOĞLU
Orkun Levent BOYA
Osman CABBAR
Osman Erol ANIK
Osman YILDIRIM
Oya HİTAY
Ömer AKAN
Ömer ERSAN
Ömer KAZANCI
Öner Bilge SÜLÜKÇÜ
Öniz ERCAN
Özden KIZILELMA
Özge ERBAŞ
Özgen ACAR
Özkan YILDIRIM
Özlem ERASLAN
Öznur AKBAY
Pelin SANCAK
Rahmi YILDIRIM
Ramazan ARSLAN
Remzi GÜR
Reyhan ERYILMAZ
S. Necdet ÇELEBİ
Sabri ÜNLÜ
Sadi NEBREKLİ
Saffet DÖĞENÇAYIR
Safiye YILDIRIM
Sait TOPTAŞ
Salih Zeki AKTEKİN
Sami BELİNER
Sami GÜVEN
Saregül ÜNLER
Sariye ELDEVEKLİOĞLU
Sarper ATAKUL
Savaş ALDOĞAN
Savaş SÖNMEZ
Sebahattin ÖZTÜRK
Seçkin İREN
Seher OZAN
Selahattin KESER
Selçuk ÖZŞIRAY
Selda TUNCER
Sema BAYBARS
Semih KANDİLCİ
Semra BOZDAN
Semra SANCAK
Semra SOLAKOĞLU COŞKUNER
Senem YÖRÜR
Serdar BALTA
Sermin YÜCEL
Sevgi TİRYAKİOĞLU
Sıdıka ALP
Sıtkı ÖZDEMİRCİ
Sibel Gökçek DALCAN
Simla ÖZ
Suat BOZTAŞ
Suat GÜRSOY
Suay KARAMAN
Suay KUREYŞİ
Suna BAYDAR
Süha ÇİL
Süha GÜROL
Süleyman CEBECİOĞLU
Süleyman GARİPAĞAOĞLU
Süleyman GÖKDEMİR
Süleyman GÜR
Süleyman KAHRAMAN
Şafak TARTANOĞLU
Şaziye ZİNGÖL
Şemsettin AYKUL
Şener ÇINAR
Şengül KOÇ KARA
Şerafettin YARKIN
Şerif TÜTEN
Şükran ÇAKIR
Şükrü KUTLUAY
Tahir ŞİLKAN
Talat Taşkın HALICI
Taner YÜCEL
Tanju UĞURLU
Tarık UYANIKSOY
Tayfun BEŞE
Tayfun İŞBİLEN
Tayyar ATEŞ
Tekin ÇINAR
Tekin SUÇIKARAN
Teyfik Gülek ÖZKAL
Timur YILMAZ
Tolga ATAMAN
Tufan GEZER
Tuğrul Bilen ÜNAL
Tuncay YEŞİLBAŞ
Turan BAYAZIT
Tufan DERİNER
Turan TANÖREN
Turgay ATALAY
Turgay ERPUL
Turhan FEYİZOĞLU
Tülay AKTAŞ
Tülay AYDIN
Tülin AKDENİZ
Tülün ŞİMŞEK
Tümay ERGİN
Tümay KAHRAMAN
Uğur BORAN
Uğur BÖRÜ
Uğur DEMİR
Uğur Hamit ÇAKMUR
Uğur ÖZYİĞEN
Uluç GÜRKAN
Uluğ İlve YÜCESOY
Ural ILICALI
Ülker TOPTAŞ
Ümit HATİPOĞLU
Ümit SARAÇOĞLU
Ümit Şeref KAYACAN
Ünal ER
V.Oya KURTCEBE
Vural CENGİZ
Vuslat ÖZDEMİRCİ
Yasemin ERDEM
Yasemin KÖKEN
Yasemin ŞEN
Yaşar Ahmet HIZARCI
Yaşar SEYMAN
Yaşar SÜMER
Yavuz ELİŞ
Yıldırım KOÇ
Yılmaz ONAY
Yılmaz TAN
Yiğit DERİNER
Yurdaer AYDOĞ
Yusuf GİZLİ
Yusuf SARAR
Yücel MERTOĞLU
Yücel ÖZLEM
Yüksel POLATKAYA
Yüksel SÖNMEZ
Zafer ALİOĞLU
Zafer KUTLU
Zekeriya ÇUBUK
Zeynep SAKARYA
Zeynep YALGIN
Zihni KARTAL
Ziya AKBULUT
Ziya BOZTEPE
Ziya METİN
Zuhal ÖZTÜRK
Zuhal TEK
Zülfiye KILIÇASLAN
*






44 yorum:

  1. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Mülkiyeliler Birliği Yönetiminin binalara ilişkin aldığı kararı Genel Kurula sunmadan uygulamaya koymasını kınıyorum.

    Nevzat ÜNER

    YanıtlaSil
  3. Yangından mal kaçırır gibi yapılan her iş kaçınılmaz olarak şaibeli olacaktır. Bu şaibeden yönetim kurulunun hiçbir üyesi kurtulamaz. Ben yine de, tüm iyi niyetimle, yönetim kurulunda hala düzgün insanların olabileceğine inanmak istiyor ve onların tepkilerini bekliyorum. Bi özeleştiri yeter, ha gayret.....
    Osman Erol Anık
    Not: Lütfen listenize beni de ekleyin

    YanıtlaSil
  4. Devrimci demokrat çevrelerin evi haline gelmiş bir mekan, bu kimliğinden arındırılmamalıdır.
    Rahmi Yıldırım
    Mülkiye Dostu

    YanıtlaSil
  5. Çocukluğumun geçtiği bahçenin yıkılmasına şiddetle karşıyım.
    Şafak Tartanoğlu

    YanıtlaSil
  6. Bende senelerdir buluşma mekanı olan bu güzel yerin yıkılmasına karşıyım kimseye sormadan ve danışmadan burayı yıkmaya kalkan herkimlerse umarım başlarına yıkılırda hata ettiklerini anlarlar dileğim..
    Can Delikçi

    YanıtlaSil
  7. Mülkiyelilerin binaları mülkiye camiasından gizlenerek yıkılamaz. Zaten Birlik ve Vakfın mevcut yöneticilerinin şimdiye kadarki açıklamaları da bu şekilde idi.

    Örnek 1- Mülkiyeliler Birliği Vakfı Mülkiye Sitesi Merkez Bina ProJesi Hakkında Birlik-Vakıf Yönetim Kurulları Açıklaması'nın ilgili bölümü: ".....Projenin finansmanı sorununun çözümlenmsi sonrasında bu konu olağan/olağanüstü Genel Kurul toplantısına sunulacak ve Genel Kurulun kararı doğrultusunda Hareket edilecektir. ....."

    Örnek 2- Mülkiyeliler Birliği Derneğinin 30.03.2008 tarihli 41. Olağan Genel Kurul Tutanağının konuyla ilgili 13. maddesi:
    "13. Mülkiyeliler Birliği Vakfı Mülkiye Sitesi Merkez Bina Projesi hakkında Ali Çolak tarafından bilgi sunuldu. Özetle daha önce çeşitli Komisyon ve Kurullar oluşturularak Fikir Projeleri edinildiğini,bunlardan birinin birinci seçilidğini,ancak Birlik ve Vakfımızın yetkili organlarınca bu konuda çıkacak sonuca göre ve Genel Kurul'un iradesi doğrultusunda işlem yapılacağını belirtti."

    Şimdi ne oldu da yönetim Genel Kurula getirmeden, hele hele yeni bir seçime bu kadar az zaman kalmışken yangından mal kaçırırcasına ve Mülkiye camiasını yeterince bilgilendirmeden ihale ve sözleşme yapmaktadır? Neden yıkım için böyle acele etmektedir? Ana bina yıkıldıktan sonra geri dönüş şansının kalmayacağı bilindiği halde neden bu kadar ısrarlı bir veşekilde konu genel kuruldan kaçırılmaktadır.?

    Bütün bu nedenlerle Yönetimi ve yaptığı işlemi protesto ediyor, ismimin çağriya eklenmesini istiyorum...

    Hasan YAMAN

    YanıtlaSil
  8. Ben de bu çağrıya katılıyor, binalarla ilgili tüm kararların şeffaflık içinde alınmasını ve hesap verilebilirlik niteliğinin korunmasını talep ediyorum.

    Hamit Osman Olcay

    YanıtlaSil
  9. toplum dinamikleri, adına herşey saldırı olan bir dönemde binalar bile....

    YanıtlaSil
  10. toplumun dinamiklerini olşturan tüm unsur ve figürlere saldırı olan bir dönemde , binaların da hedef seçilmiş olması,nasıl bir planın parçasıdır?! (TODAİE SİYO okuyanları adına..)

    YanıtlaSil
  11. Bina fetişizmine gerek yok. Yönetim bu işi gizli-saklı, usulsüz, yasalara aykırı, camiadan habersiz vb. yapmaya çalışıyorsa buna karşı çıkarım. Ama binaların mimari olarak bir değeri yok. Zamanında yapılmış sıradan binalar. Zaten izbe, karanlık, iç mekanları yemek kokusu istilası altında. Yaz dışında uğramıyorum bile. Pek çok insanın da benim gibi olduğuna eminim. Oralarda yaşanan önemli olaylar da binalar yıkıldı diye ortadan kalkmayacak. Ortak hafızada duruyorlar. Ben projeye karşı değilim. Ama "yangından mal kaçırır" şekilde, camianın fikirlerine ve önceliklerine saygı göstermeden, keyfi şekilde yapılmasına karşıyım.

    YanıtlaSil
  12. Oğrenciliğimde aynı evi paylaştığım Mulkiyeli arkadaslarımla birlikte gittiğimiz ve tıbbiyeli olduğum halde o ortama girince kendimi mulkiyeli gibi hissedebildiğim bir mekanın yok edileceğini duymak uzuntu verici.Coğu mülkiyeli arkadasın bi dolu anısını yok etmeye kimsenin hakkı yok diyorum

    Dr.Mustafa Karabıyık

    YanıtlaSil
  13. derneği melih gökçek mi yönetiyor acaba dedim bu olanlardan sonra

    YanıtlaSil
  14. yani taksime olmadı bari buraya bi camii de mi olmasın? mülkiyeli olmak bir diplomaya değil birtakım değerlere sahip olmaktır...
    levent ay

    YanıtlaSil
  15. Mülkiyeliler Birliği Yönetiminin Mülkiye topluluğunda giderek yükselen hoşnutsuzluk ve hukuka da yansıyan itirazlara rağmen olağan kongreye çok kısa bir süre kala, Birlik binası ve tesislerinde geriye dönülemez biçimde yıkım ve yapısal değişiklikleri uygulamaya başlamada hatalı davrandığını düşünüyorum, projenin Olağan Genel Kurul'a kadar askıya alınarak böylesine önemli bir kararın üyelerle paylaşılarak ve onaylarının alınarak gerçekleştirilmesi doğru olandır.
    Saygılarımla,
    Eftal DÖNMEZ 1983

    18 Aralık 2009 21:32

    YanıtlaSil
  16. Yaşamımın 35 yılına tanıklık eden ve Ankara'yla bütünleşen bu mekânın kent dokusundan sökülüp atılması, doğup büyüdüğü evin yıkılması kadar insanı sarsıyor. Benim dileğim, evimizin başımıza yıkılmaması!Yarım asrı aşkın süreden beri tarihe tanıklık eden bu mekânın gelecek kuşaklara bırakılmasının toplumsal sorumluluğun da bir gereği olduğuna inanıyorum.

    Metin Aksoy (Açıklamayı, diğer ayrıntılar dışında,bu anlayış ve bakış açısıyla imzalıyorum.)

    YanıtlaSil
  17. Yikimcilar, "bina" adi altinda,vatansever toplumcu dusunceye ait bir sembolu yikmaya calismaktadirlar.
    Kiniyor ve karsi cikiyorum.
    Hidmet Ceyhan

    YanıtlaSil
  18. Mulkiyeliler Birligi Dernek ve Vakif yonetimlerini, genis katilimli genel kurul
    onayi olmadan yikim karari aldiklari ve
    ihale acmadan sirket sectikleri icin protesto ediyorum.Ayrica Mulkiye.org.tr ye de yazacagim.
    Lutfen listenize beni de ekleyiniz.
    V.Oya Kurtcebe 1974

    YanıtlaSil
  19. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  20. binayı değil, demotrat birlikteliğimize ev sahipliği yapan sıcak ortamı dağıtmaya kararlılar,,, ayıplıyorum... Kenan Güler

    YanıtlaSil
  21. Turgay arkadasi ,Mulkiye binalarina iliskin vermis
    oldugu mucadele ve guruba yolladigi aciklayici bilgiler nedeni ile kutluyorum,Ayni ozveriyi mulkiyeliler birligi yonetiminden goremedigim icin ,yonetimi kiniyorum.Sevgili sinif arkadasim dostum Mufit,Yonetim cogunlugun oylari ile gelmistir ama her dedikleri dogrudur diyede birsey yok.!!Bu gune kadar yonetim disi arkadaslarin o kadar iyi niyetli cagrilarina kulak vermiyen,dedigim dedik mantigi ile hareket eden yonetimin biraz daha sag duyulu olub,bu yikim karari,maddi ve manevi konularda diger arkadaslarimizla ortak bir karara varmalarindan yanayim.Lutfen benide listeye eklermisiniz.Saygilarimla.

    YanıtlaSil
  22. Başkente hamamönündeki Ankara evleri tadilat ve yaniden yapılandırılarak çok güzel bir şekilde günümüze yakışır şekilde yeniden kazanılmıştır.Mülkiyeliler birliğin yıkılmasına karşıyım.Aynı şekilde bu binalarda günümüze kazandırılabilir.Genel kurulumuzda vakıf binalarının yıkılarak yap işlet devret şeklinde 15 yıllığına firmalara verilmesine seçilen birlik yönetimi yetkili değildir.Bu teklifin mülkiyeliler birliği genel kuruluna getirilerek 4/5 çoğunlukla kabulü gerekmektedir.Ayrıca üç ay sonra genel kurulda yeni yönetim seçimi yapılacaktır.bu nedenle ali çolak başkanlığındaki yönetimin binaların yıkımını ve devrini kendi başlarına 5 kişiyle karar vermek yerine yeni yönetimin gündemine alınarak genel kurula bu teklifi sunmaları gerekmektedir.Bu nedenle mevcut yönetim yapacakları oldu bitti ile binaları yıktırarak onbeş yıllığına sekiz katın sadece son iki kat haricini firmalara devredeceklerinden kaybedelecek maddi kayıptan her bir vakıf üyesine karşı hukuksal olarak sorumlu olacaklardır.Bu nedenle tüm mülkiyelileri mevcut oldu bittiye karşı mülkiyeliler birliğinde ve yönetim nezdinde gerekli girişimi yapmaya çağırıyorum.Kendi binasına sahip çıkma cesaretini gösterelim.Ey mülkiye binaları göz yaşların dinsin .yetiştik çünkü biz.Demeliyiz !yoksa Ali çolak ve Beş kişinin ile birlikte bir tarih cinayeti işlemeye kararı ile.Binaları bireysel ve ferdi bir kararla yıkarak on beş yıllığına elden çıkaracaktır.Tüm mülkiyelilere duyurulur.Durum vahimdir.geriye dönüşü yoktur.

    YanıtlaSil
  23. Binalarımızın yıkılmadan korunmasına destek veriyorum.

    Suat Gürsoy - 1984

    YanıtlaSil
  24. Yorum yazmis arkadaslarima katiliyorum.Bu yonetimdeki karara iyi niyetle katilmis arkadaslara Kizilay binasini indirenler misali telafi edemiyecekleri bir yanlistan vakit varken donmeleri cagrisini yapmak istiyorum.Konusalim,goruselim,tartisalim,ama hem gecmisteki Mulkiyeli abilerimize ,ablalarimiza hem de gelecekteki kardeslerimize karsi buyuk bir sorumluluk yukleyen bu karari cok ozenle verelim.
    Bu telasi ben de kiniyorum.
    Ismail Belgin

    YanıtlaSil
  25. yorum yazan arkadaşlarıma katılıyorum. öz değerlerimizi korumamız gerektiğine inanıyorum.eğer finansal destek sağlanırsa binanın restorasyonu söz konusu olabilir yıkımı değil,birçok anıyı sinesinde barındıran binamızın yıkılmaması gerekir. Nuran Özşahin

    YanıtlaSil
  26. Ankara'nın bir dönemki mimari anlayışını yansıtan, bir çok tarihsel olaya ve kişiye tanıklık etmiş ve çoğu kişinin özel yaşamında derin izler bırakmış bu binaların, oldubittiye getirilerek yıkılmaması gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca, günümüzde yaşanan ekonomik krizin yarattığı belirsizlikler ortamında, maceralara girişilmemesini ve geri dönüşü mümkün olmayan işlere kalkışılmamasını, daha mantıklı ve tutarlı buluyorum. Kısaca belirtmek gerekirse, bu konuda, "yıkıcı değil, yapıcı, günümüz gereksinimlerine göre geliştirici" olunmalı; özellikle Genel Kurulun görüşü ve kararı alınmadan bu yönde herhangi bir işlem yapılmamalıdır.

    YanıtlaSil
  27. Yapılan çağrıya tüm gönlümle destek veriyorum. Tarihimiz ve hatıralarımız yıkılmak isteniyor.

    İlhan Hakan Erşen (1984)

    YanıtlaSil
  28. Mülkiyeliler Birliği binalarımızın yıkılmaması yönündeki faaliyetlerinizi gönülden destekliyorum. Orada bütün mezunların acı tatlı anıları var ki, gelecek nesillere taşınacak hoş bir geleneğin vazgeçilmez unsurlarından biri olarak var olanı yıkmak değil güzelleştirerek korumalıyız.
    Seher OZAN
    (1986 Mülkiye Mezunu)

    YanıtlaSil
  29. A.O.Ç, Ulus, Anafartalar caddesi, Kızılay, Kavaklidere, Tunalı Hilmi Cad. Atatürk Bulvarı gibi Ankaranın ortak hafızası Melih Gökçek'ce silinmekte..

    Ortak hafızası silinen uluslarda,kentlerde aidiyet duygusu yok olmakta..

    Ankaralı, Gökçek'e ve pasif Çankaya Belediyesine rağmen ortak hafızaya sahip çıkma mücadelesi verirken, kendi kendine Mulkiye Binasını yıkıp yeniden yapmak, - üstelik Başkent Cumhuriyet mimarisi ile uzak yakın hiç bir alakası olmayan yeni bir yapıya onay- niye?

    buyukakin
    b.buyukakin@gmail.com

    YanıtlaSil
  30. Her bakımdan yıkılmaması gerek, onaralım!

    YanıtlaSil
  31. Beni de listeye ekleyebilirsiniz... Ayhan Enginar

    YanıtlaSil
  32. Sarper Atakul5 Ocak 2010 23:45

    Lütfen beni de listeye ekleyiniz,

    Sarper Atakul, Mülkiye 2006

    YanıtlaSil
  33. Mülkiyeliler Birliği Yönetimi seçime 2 ay kala 1971-72 tarihli kararlardan bahisle onayımız olmadan yıkıma kalkışıyor.O tarihte kim kime dum duma, ayrıca çoğumuz o genel kurullara öğrenci idik alınmıyorduk ki o onurlu yönetime kadar uzanmasınlar, kararın tümünü yayınlasınlar da görelim. Ayhan Açıkalın'a dil uzatacak kadar .... Hep söylüyorum bunlar Mülkiyeli ise ben değilim! Derhal olağanüstü GENEL KURULU mu toplarlar, sempozyum vb mi yaparlar yoksa elimiz yakalarında olacak. Var mı bir örneği derneğini yıkıp ticarethane yapan? Adım atmam kardeşim üstüne de MM yazarsan ŞEREFİMLE OYNARSIN. otelini git kendi paranla başka yerde yap.Bu otel ticari ?!!! mi olacak? Kimler yatıcak? Bir endişem var, bunlar Genel Kurulda türlü bahaneler yaratır "üyeliğiniz görünmüyor vb " bizlerin oy hakkını da elden alırlar diye. Bilmezler mi yıllardır millet küsmüş kendilerine, uğramıyor birliğe. Seçimde oy kullanma hakkımızı kullanmak için güncel listeleri görelim derim.
    Beni de listenize ekleyin. 237 no.lu Ümit Hatipoğlu

    YanıtlaSil
  34. hayır yıkılmasın lutfen

    YanıtlaSil
  35. bende katılıyorum
    ENVER NALBANT

    YanıtlaSil
  36. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  37. 84 mezunu bir kardeşiniz olarak Binamızın yıkılıp yerine başka bir projedeki yeni binaların yapılmasına yönelik uygulamaları ONAYLAMIYORUM. Lütfen ismimi listeye ekleyebilir misiniz.

    YanıtlaSil
  38. Öncelikle beni bu siteye girip duyuruyu okumamı sağlayan Ümit Hanım'a teşekkür ederek giriş yapmak istedim.
    Duyuruyu okurken inanın çok duygulandım, bir toplumbilimci olarak konuyu düşündüğüm zaman ben de bu şekilde düşünürdüm kaleme alıp bizlere sunanlara içten teşekkürler. Gerçekten muhteşem yazının tümüne imzamı atarım.
    Ne gerekiyorsa yapalım. Bir gazeteye demeç vermiş kendilerini zincirleselerde bu iş olacak demiş. Ben diyorum ki sevgili dostlar Mülkiyemiz'i işgal edelim bakalım ne yapacaklar.

    YanıtlaSil
  39. Yap-işlet-devret bir dernek için söz konusu olamaz. Kar amaçlı,ticari faaliyet amaçlı dernek kurulamıyacağına göre, yap-işlet-devret STK'lar için söz konusu olmamalı.Vakıf senedinde aykırı bir hüküm bulunmasa dahi, bunu ileri sürerek kuruluş amacına aykırı işlemlerde bulunmamak gerekir. İncelediğim kadarıyla burada bir hukuku dolanma görüyorum.Dosyaları inceleme olanağımız var mıdır? Yıkımı durdurmanın hukuki yollarını da gözardı etmemek gerekir.Yap-işlet-devret Yasası'nın amaç ve kapsamından başlayarak Vakıf Senedi, kuruluş sözleşmesi, yapılan değişiklikler vb,sıkı bir inceleme gerekiyor.

    YanıtlaSil
  40. Hukuka aykırı işlere kalkışanlar hesabını vermek zorunda olduklarını gözönünde bulundurmalıdır.Bunca tepki karşısında İstifa etmek de onurlu bir davranış olarak anılacaktır.Olağanüstü Genel Kurul şartları oluşmuştur.

    YanıtlaSil
  41. Aytekin Yarkın23 Ocak 2010 22:36

    Ben, öncelikle konuyu toplum bilimci olmam nedeniyle bu gözlüğümü takarak bakacağım. Yalnız bakarken de yaşanan anıları,olayları,özel günleri atlamam söz konusu olmayacak.
    Ben asil üye Şerafettin Yarkın'ın oğluyum ve yıllar önce bu güzel bahçeye babam ile gelir otururduk, özellikle akşam oturmalarının zevki başka oluyor. Sonra 1997 yılında okul biter bitmez hemen üye oldum.
    Özellikle bu harika yazıyı yazan yürekli,aydın insanları kutlarım esas mutluluğum yazının altında uzanan listede adımı görünce yaşadım.
    Anıların yıkılmasına karşıyız.

    YanıtlaSil
  42. Otobüs durağında beklerken yerde 5 kuruş gördüm ve o parayı yerden aldığımı görenler şaşkın gözlerle bana baktılar.''Bu kadarcık parayla ne yapacaksın''dercesine... Ama bilmiyorlardı ki benim o parayı üzerinde ''Atatürk'' resmi olduğu için saygıdan aldığımı...

    YanıtlaSil