.
AKM bir başyapıt değil ama yenisini yapıp işletmeyi başarmak, mevcut kültür kompleksini işler halde tutmaktan çok daha zor
AKM gibi bir yapıyı yıkıp yıkmama sorununun öncelikle bir tarihsel korumacılık sorunu olmadığını kabul etmek zorundayız. AKM bir başyapıt değil. 20. yüzyıl Türkiye mimarlık tarihinin en önemli ürünlerinden biri de değil. O zaman neden yıkılmaması gerekiyor? Yanıt basit: Aynı niteliklere sahip bir yapıyı yapıp işletmeyi başarmak mevcut bir kültür kompleksini işler halde tutmaktan çok daha zor da ondan. Dolayısıyla, Kültür Bakanlığı'nın yaptığı açıklama inandırıcılıktan uzak. Mimarlıktan ve kültür amaçlı yatırımlardan haberli hiç kimse, "Bu yapıyı onarmaktansa, yıkıp yenisini yapmak daha ucuz diyemez."
Bu ifadenin gerçekleri yansıtmadığı şuradan belli ki, yenisini yapmak bu kadar ucuzsa, neden aynı bakanlık Maslak'ta elde projesi hazır ve yapımına da başlanmış bulunan konser salonunu tamamlamıyor? Üstelik, bir konser salonu yapmak, bir opera salonu yapmaktan teknik açıdan daha ucuz olduğu halde...
Kamu kaynaklarını böyle saçacak kadar varlıklı bir ülke değiliz. Bu denli kapsamlı teknik donatıya ve bileşene sahip bir kompleksi, daha kullanıma girmesinin üzerinden yarım yüzyıl geçmeden yıkıp yeniden yapacak kadar varlıklı ve açık söyleyeyim- 'ahmak' bir ülke de yok. Bu tür kültür kompleksleri sürekli yenilenerek, bakım görerek, kısmi işlev değişiklikleri de geçirip yüzyıllarca kullanılırlar. Napoli Operası 18. yüzyıldan, Moskova'da Bolşoy erken 19. yüzyıldan beri aynı yapıda hizmet veriyor. Her ikisi de mimari başyapıt değil, ama yıkmayı önerene rastlanmadı. Her yapı eskir. Ama eskiyen her yapı gözden çıkarılmaz, bakıma alınır.
Yıkım için hukuki olanak doğması amacıyla yapının koruma tescilini kaldırması gündemde olan Koruma Kurulu üyelerine de bir çift sözüm var: Eskidiği için sorunlu yapıları yıkmak diye bir seçenek olsaydı, koruma kurulu kurmaya ve saygıdeğer üyeler atamaya ne gerek vardı? Eskime, bir yapıyı korumamak için yetseydi, yeryüzünde korunmaya değer tek bir yapı bile kalmazdı. Neden mi? Her eski yapı teknik açıdan eskir, yıpranır, sorun yaratır da ondan. Onlara onun için 'tarihsel yapı' deniyor. Onun için, mimari koruma disiplini diye bir çalışma alanı var.
Bunları bir yana bırakıp şunu vurgulamakla yetineyim: AKM'yi yıkıp da yenisini yapmaya kalkarlarsa, daha en az 20 yıl bir AKM'miz olmayacaktır. Kentin çok önemli bir kültür donatısından yoksun kalacağız. Bir hatırlatma: Şu yıkmak ve yeniden yapmak için 'nedense' çok hevesli olunan 'eski, köhne' AKM'yi Türkiye Cumhuriyeti tam 50 yılda inşa edebildi. Efektif çalıştırmayı 20 yılda öğrenemedi. Acelemiz yok, daha bir 70 yıl bekleriz; vaktimiz bol. Yenisini yapacağız ya!
UĞUR TANYELİ: Prof. Dr. ITÜ Mimarlık Fakültesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder